Anayasa Mahkemesi’nin özel hayata saygı hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlaline ilişkin 11/02/2022 tarihli ve 2018/34548 başvuru numaralı kararı yayınlanmıştır. Söz konusu kararda Anayasa Mahkemesi tarafından ihlal kararı verilmiş olup kararın özetine aşağıda yer verilmiştir.
I. Başvuru Konusu Süreç:
1- Başvuru özel bir şirkette çalışan başvurucunun, işyerinde kullanımına tahsis edilen bilgisayar üzerinden Whatsapp adlı mesajlaşma programını kullanarak yaptığı yazışmaların işveren tarafından incelenmesi ve bu yazışmalar gerekçe gösterilerek iş akdinin feshedilmesi nedeniyle özel hayata saygı hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkindir.
2- Özel bir şirket çalışanı olan ve 1/5/2015 tarihinden itibaren şirketin hizmet sağladığı hastanede bilgi işlem sorumlusu olarak görev yapan başvurucunun iş sözleşmesi 22/11/2017 tarihinde feshedilmiştir. Başvurucu, 20/12/2017 tarihinde İş Mahkemesinde işe iade istemiyle dava açmıştır. Başvurucu, dava dilekçesinde; iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, feshe dayanak yapılan mesajlaşma programının çok yaygın olarak kullanıldığını, bu yazışmaların kişisel veri olarak korunması gerektiğini, bu konuşmaların elde ediliş şeklinin muğlak olduğunu, konuşmaların hukuka aykırı delil niteliğinde olduğunu belirtmiştir. Davalı şirket vekili davaya cevabında; fesih sebebi olan Whatsapp yazışmalarının görev başındayken kendisine tahsis edilen bilgisayarda gerçekleştirildiğini, başvurucunun bilgisayarı açık bırakması neticesinde sorumlu olan amirin yazışmaları elde ettiğini dile getirmiştir. Dilekçede ayrıca feshe dayanak yazışmalarda işveren karşı ağır şekilde hakaret, iftira ve tehditlerde bulunulduğu, başvurucunun sürekli rapor alarak iş akışını bozduğu, bu sebeplerle feshin haklı olduğu belirtilmiştir.
3- Yerel Mahkeme tarihinde 31/5/2018 tarihinde davanın kabulüne, feshin geçersizliğine ve başvurucunun işe iadesine dair hüküm kurmuştur. Kararın gerekçesinde; fesih bildiriminin yazılı olarak yapılmadığı, bu nedenle şekil şartlarına uygun olmayan feshin geçersiz olduğu ifade edilmiştir.
4- Davalıların vekillerinin anılan karara karşı yaptığı istinaf başvurusu Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 27/9/2018 tarihli kararıyla kabul edilmiş, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine kesin olarak hüküm kurulmuştur. Kararın gerekçesinde; işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkını kullandığı, bu sebeple yazılı fesih şartı aranmadığı başvurucunun eylemleri nedeniyle yapılan feshin geçerli olduğu, feshe dayanak yapılan mesajlarda davalı şirket ve kurum yöneticilerine karşı küçük düşürücü, hakaret içeren yazışmaların bulunduğu belirtilmiştir.
II. Anayasa Mahkemesi Tarafından İncelenen Mevzuat:
Anayasa mahkemesi başvurucunun iddiasını öncelikle Anayasa’nın ‘’özel hayatın gizliliği’’ kenar başlıklı 20. Maddesi ile ve Anayasa’nın ‘’haberleşme hürriyeti’’ kenar başlıklı 22. Maddesi ile değerlendirmiştir.
Anayasa m.20
‘’Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.
Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.’’
Anayasa m.22
‘’Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır.
Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlu olarak usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde, karar kendiliğinden kalkar.
İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunda belirtilir.’’
III. Değerlendirme:
Anayasa mahkemesi ilk olarak başvurucuya, kendisinin kullanıma tahsis edilen bilgisayar üzerinden yapılan iletişimin denetlenebileceğine ve iletişim araçlarının kullanım koşullarına ilişkin olarak tam ve açık bir bilgilendirme yapılıp yapılmadığı yönünden bir inceleme yapmıştır. Anayasa mahkemesinin genel kabulüne göre işveren tarafından çalışana bu minvalde bir bilgilendirmenin yapılmadığı hallerde, çalışanın temel hak ve özgürlüklerinin işyerinde de korunacağı yönündeki haklı beklentiyle işyeri bilgisayarı üzerinden kişisel yazışmalar yapması olağandır. Nitekim somut olayda da işverenin işyeri bilgisayarını inceleme yetkisi ile kapsamını gösteren bir bildirimin başvurucuya yapıldığına ilişkin bilgi ve belge sunmadığı, işveren tarafından işyerinde kullanıma tahsis edilen bilgisayar üzerinden yapılan iletişimin izlenebileceği ve denetlenebileceği yönünde açık bir bilgilendirme yapılmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca yargılama sürecinde feshe dayanak teşkil eden whatsapp yazışmaları ve diğer iletişim araçları yönünden bu yönde bir bildirim yapılıp yapılmadığına ilişkin değerlendirme yapılmadığı ve başvurucunun söz konusu mesaj içeriklerinin hukuka aykırı ve rızasına hilafen elde edildiği iddiasının karşılanmadığı belirtilmiştir.
İşveren’in bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediğine ilişkin tespitlerin ardından whatsapp programının kişisel kullanıma yönelik bir program olması neticesinde buradaki yazışmaların hukuka aykırı olarak elde edilerek fesih sebebi yapılmasının ihlale sebep olduğuna ilişkin önceki kararlar değerlendirilerek somut olay da bu ilkelerden ayrılmayı gerektirecek bir durum olmadığı belirtilmiştir. Bununla birlikte Anayasa mahkemesi yaptığı inceleme ve değerlendirmelerin neticesinde; derece mahkemelerince, özel hayata saygı hakkı ve haberleşme hürriyetiyle ilgili anayasal güvenceleri gözeten bir yargılama yapılmaması sebebiyle mezkur hak ve özgürlüğün ihlal edildiğine sonucuna varmıştır.
Değerlendirme neticesinde Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın 20. maddesinde koruma altına alınan özel hayata saygı hakkı ve Anayasanın 22. maddesinde koruma altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği sonucuna varmış olup mezkur gerekçelerle özel hayata saygı hakkının hakkının ve haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine oybirliği ile karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin ilgili kararına aşağıdaki bağlantıdan erişebilirsiniz.
Comments