Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (“Banka”) tarafından, 20/6/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun (“Kanun”) kapsamında hazırlanan ve 1 Aralık 2021 tarihli 31676 sayılı Resmi Gazete ’de yayınlanan Ödeme Hizmetleri Ve Elektronik Para İhracı İle Ödeme Hizmeti Sağlayıcıları Hakkında Yönetmelik (“Yönetmelik”) ile birlikte Ödeme Hizmetleri Ve Elektronik Para İhracı İle Ödeme Kuruluşları Ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Yönetmelik (“Mülga Yönetmelik”) yürürlükten kaldırılmış olup Yönetmelik ile birlikte ödeme kuruluşları ile ilgili daha kapsamlı bir düzenlemeye gidilerek ödeme kuruluşları ve elektronik para kuruluşlarının (“Kuruluş”),yapıları sağlamlaştırılmış ve ödeme işlemlerine ilişkin usuller ayrıntılı şekilde belirtilmiştir. Bu kapsamda Yönetmelik ile getirilen önemli değişikliklere ilişkin açıklamalarımızı aşağıda bilgilerinize sunuyoruz.
o Tanımlar ve Kavramlar
Mülga Yönemelik’le karşılaştırıldığında çok daha detaylı düzenlemeler içeren Yönetmelik kapsamında öncekinden farklı olarak bir takım yeni tanımlamalar yapıldığı ve uygulamada kullanılmakta olan bir takım kavramların da yasal bir zemine oturtulduğu görülmektedir.
Yönetmelik kapsamında Mülga Yönetmelik’de yer almayan bir kavram olan anonim ön ödemeli araç tanımı yapılmış olup,
Ø herhangi bir şekilde ödeme hesabına bağlı olmayan ve kimlik tespiti yapılmamış,
Ø önceden ödeme veya yükleme yapılması suretiyle kullanılabilir hale gelen,
Ø tekrar yükleme yapılmasına izin veren ya da vermeyen ve yüklenen bakiye kadar kullanıma izin verilen,
ön ödemeli araçlar olarak tanımlanmıştır. Yönetmelik’in 7. Maddesine göre anonim ön ödemeli araçların kullanılabileceği durumlar şu şekilde sıralanmıştır;
Ø Anonim ön ödemeli araç hamilinin fiziken işyerinde bulunduğu ve anonim ön ödemeli aracın fiziken kullanıldığı ödeme işlemleri,
Ø Güven Damgası alan hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcılar nezdinde yapılacak mal veya hizmet alımlarına ilişkin ödeme işlemleri ve fatura ödeme işlemleri.
Ayrıca Yönetmelik’te Mülga Yönetmelik’ten daha sonraki bir tarihte yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun (“KVKK”) uyarınca açık rıza ve kişisel veri tanımlarının yapıldığı görülmektedir. Aynı şekilde Yönetmelik’in Verilerin Korunması başlıklı 62.maddesinde KVKK ile uyumun sağlanması amacıyla ödeme hizmeti süreçleri çerçevesindeki veri işleme faaliyetleriyle ilgili bir takım genel nitelikli düzenlemeler yapılmıştır. Yönetmelik kapsamında kişisel verilerin işlenmesi özelinde “işlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olma” ilkesinin vurgulandığı ve ödeme hizmeti faaliyeti ile doğrudan ilgili olmayan verilerin işlenmesinin, “açık rıza” şartına bağlandığı görülmektedir.
Yönetmelik kapsamında Mülga Yönetmelik’ten farklı olarak rekabete duyarlı veri tanımı da yapılmış olup ücret, komisyon, faiz gibi fiyat ile ilişkilendirilebilir her türlü niceliksel veri rekabete duyarlı veri olarak tanımlanmıştır. Yine Yönetmelik’in ödeme emri başlatma hizmeti ile hesap bilgisi hizmetine ilişkin esasları düzenleyen 59.maddesinde; rekabete duyarlı verilerin, başka bir ödeme hizmeti sağlayıcısı ile paylaşılmasına ilişkin usul ve esasların, Rekabet Kurumunun görüşü alınarak Banka tarafından yapılacak düzenlemelerle belirleneceği düzenlenmiştir.
o Faaliyet İzni, Sermaye Yeterliliği, Asgari Özkaynak Yükümlülükleri ve Teminat Bulundurma Yükümlülüğü
Yönetmelik ile birlikte ödeme ve elektronik para kuruluşu olarak faaliyet göstermeyi amaçlayan kuruluşların faaliyet izin başvuruları bakımdan bir takım ek düzenlemeler ve asgari yeterlilik şartları getirildiği görülmektedir. Yönetmelik’in faaliyet izin başvurularına ilişkin usul ve esasları düzenleyen 11. maddesi ile birlikte faaliyet izin başvurusu yapan şirketlerin ticaret unvanlarında ödeme kuruluşu ya da elektronik para kuruluşu olduğunu gösterir ibareleri içermesi zorunlu tutulmuştur. Ticaret unvanının ticaret siciline tescil edilmesi için öncesinde Merkez Bankasına 11. maddede belirtilen dilekçe ve formların iletilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda yapılan başvuruyu takiben Banka tarafından, başvurunun yapıldığına ilişkin bir belge düzenlenerek başvurucuya tebliğ edilecek olup başvurucunun ilgili belgenin tebliğini takip eden 6 ay içerisinde ticaret unvanı tescil işlemlerini tamamlayarak istihbari inceleme aşaması için Banka’ya başvuruda bulunması gerekmektedir. Aksi halde Banka, ilgili ibarelerin ticaret unvanından çıkartılması için gerekli işlemleri gerçekleştirecektir. Ayrıca Yönetmelik ile birlikte faaliyet izin başvurusunda bulunacaklara beşyüzbin Türk Lirası tutarında bir başvuru ücreti ödeme yükümlülüğü getirilmiştir.
Bir diğer değişiklik ise faaliyet izin başvurusunda bulunan şirketin, asgari ödenmiş sermayesinin belirlenmesi olmuştur. Bu kapsamda, fatura ödemelerine aracılık edecek hizmet sağlayıcılarının en az bir milyon Türk Lirası, Yönetmelik’in 4. Maddesinde sayılan diğer ödeme faaliyetlerini gerçekleştirecek şirketlerin en az iki milyon Türk Lirası, elektronik para ihracı yapacak şirketlerin ise en az beş milyon Türk Lirası ödenmiş sermayesinin bulunması zorunluluğu getirilmiştir.
Ayrıca faaliyet izin başvuruları iki aşama olacak şekilde düzenlenmiştir. İstihbari inceleme aşaması olan ilk aşamada başvuruya 11. Maddede sayılan belgelerin eklenmesi gerekmektedir ve bununla birlikte Banka ek belgeler isteme yetkisine de sahiptir. Banka tarafından onaylanan istihbari inceleme sonrası en geç 120 gün içerisinde nihai onay aşaması için başvuruda bulunulması gerekmektedir. Nihai onay aşamasının da tamamlanmasıyla birlikte Banka tarafından faaliyet izni verilen kuruluşların faaliyete başlamalarıyla birlikte on gün içeresinde Banka’ya bildirimde bulunmaları ve bir milyon Türk Lirası tutarındaki lisans ücretini ödemeleri gerekmektedir. Bu kapsamda belirtilmesinde yarar vardır ki; bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce faaliyet izin başvurusunda bulunan kuruluşların da iki aşamalı işleme tabi tutulması esas olarak düzenlenmekle birlikte Merkez Bankası tüm gereklilikleri yerine getirmiş olanlarla ilgili olarak iki aşamayı tek seferde sonuçlandırabilecektir. İstihbari inceleme aşamasında gerekli olan ve 11. Madde de sayılan belgelerin eksik olması halinde 39/6/2022 tarihine kadar eksik belgelerin Bankaya tevdi edilmesi gerekmektedir.
Asgari özkaynak yükümlülükleri de Yönetmelik ile tekrar düzenlenmiştir. Bu kapsamda özkaynak tutarı; münhasıran fatura ödemelerine aracılık edilmesine yönelik hizmet sağlayan ödeme kuruluşları için üç milyon Türk Lirası ve üçüncü fıkraya göre hesaplanan asgari özkaynak tutarından; ödeme hizmeti kullanıcısının onayının alınması koşuluyla, ödeme hizmeti kullanıcısının ödeme hizmeti sağlayıcıları nezdinde bulunan bir veya daha fazla ödeme hesabına ilişkin konsolide edilmiş bilgilerin çevrim içi platformlarda sunulması hizmetini sağlayan kuruluş hariç olmak üzere diğer ödeme kuruluşları için beş milyon Türk Lirası ve üçüncü fıkraya göre hesaplanan asgari özkaynak tutarından; elektronik para kuruluşu için ise onüç milyon Türk Lirası ve altıncı fıkraya göre hesaplanan asgari özkaynak tutarından az olamayacaktır.
Yönetmelik’in Teminatlar başlıklı 36.maddesi ile de kuruluşların Banka nezdinde bulundurmaları gereken teminat tutarları belirlenmiştir. Bu düzenlemeye göre de 4 üncü maddenin birinci fıkrasının münhasıran (g) bendinde belirtilen ödeme hizmetini gerçekleştiren ödeme kuruluşları hariç olmak üzere kuruluşun Banka nezdinde bu madde uyarınca bulundurması gereken asgari teminat miktarı, münhasıran fatura ödeme hizmetini gerçekleştiren ödeme kuruluşları için iki milyon Türk Lirası, diğer ödeme kuruluşları için üç milyon Türk Lirası ve elektronik para kuruluşları için beş milyon Türk Lirasıdır.
o Kredi Kullandırma Yasağı
Mülga Yönetmelik’te de yer alan kredi kullandırma yasağı Yönetmelik’in 16. Maddesinde daha kapsamlı ve detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu kapsamda kredi verilmesi, kredi verildiği izlenimini yaratacak şekilde reklam ve pazarlama faaliyetlerinde bulunulması ve ödenmesine aracılık ettiği tutarların taksitlendirilmesi yasaklanmıştır. Kanun’un 12.maddesinin (d) bendi kapsamında sunulan ödeme hizmeti çerçevesinde, ödenmesine aracılık edilen tutarın aracı olarak faaliyet gösteren bilişim veya elektronik haberleşme işletmecisinin düzenlediği faturaya yansıtılması suretiyle, faturanın son ödeme tarihine kadar tahsil edilmesi uygulamasının kredi kullandırma sayılmayacağına ilişkin düzenleme korunmuştur. Bununla birlikte 12.maddesinin (d) bendi kapsamında hizmet veren kuruluşlara her bir müşteri yönünden işlem bazlı ve müşterinin ilgili elektronik haberleşme işletmecisi nezdinde sahip olduğu tüm hatlara ilişkin aylık toplam harcama miktarına dair üst limit belirleme yükümlülüğü getirilmiştir. Belirlenecek üst limitler, işlem başına beşyüz Türk Lirasını, müşterinin ilgili elektronik haberleşme işletmecisi nezdinde sahip olduğu tüm hatlara ilişkin aylık toplam harcama için binikiyüzelli Türk Lirasını geçemeyecek olmakla birlikte Banka bu limitleri üç katına kadar arttırmaya yetkilidir.
o Temsilciler
Yönetmelik ile birlikte ödeme sistemlerinin güvenilirliğini ve denetimini sağlamak amacıyla temsilcilerin Birlik tarafından elektronik ortamda oluşturulan listeye kaydedilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Böylece listeye kayıtlı temsilci dışında kimselerin sözleşme olsun veya olmasın görevlendirilmesinin ve ödeme hizmetlerinde bulunmalarının önüne geçilmiştir. Yönetmelik aynı doğrultuda temsilcinin acente, bayi gibi alt temsilcilikler kurmasını yasaklamıştır. Bir diğer kısıtlama ise elektronik para kuruluşlarının temsilcilerinin elektronik para ihraç edebilmesine getirilmiştir. Ayrıca kuruluşların temsilciyi seçme ve işlemlerini denetlemede sorumlulukları da belirtilmiş olup, gerekli özeni göstermeyen kuruluşlar temsilcinin kanuna ve yönetmeliğe uygun davranma yükümlülüğünü öne sürerek sorumluluktan kurtulamayacaktır. Dolayısıyla ödeme hizmeti sağlayan kurumların yükümlülük kapsamı artırılmış ve Yönetmelik ile ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Son olarak temsilci adaylarını değerlendirirken incelenmesi gereken belgeler 18. Maddenin 13. Fıkrasında tek tek sayılmış olup her iki yılda bir yenilenmesi gerekmektedir.
Bir diğer önemli değişiklik ise, Yönetmelik ile döviz alım satımına ilişkin kesin yasaklamalar getirilmesidir. Bu doğrultuda çalışma yerlerinde döviz kurlarını gösteren pano veya benzeri doküman ya da cihaz bulunmaması gerektiği belirtilmiş olup, döviz alım satımı yapıldığı izlenimini uyandıracak hiçbir kelime, deyim veya işaretin de bulundurulmaması gerektiği ayrıca düzenlenmiştir. Ayrıca kuyumcu gibi kıymetli taş alım satımında faaliyet gösteren kişiler de temsilci olamayacaktır.
o Yurt Dışında Yerleşik Tüzel Kişilerle Birlikte Hizmet Sunulması
Yönetmelik’in 19.maddesinde kuruluşların Banka’dan izin almış olan yurt dışında yerleşik tüzel kişilerle amaç veya faaliyetleri doğrultusunda iş birliği yapabilecekleri düzenlenmiştir. Ancak düzenlemenin devamında bir takım sınırlamalar getirilmiş olup yurt dışında yerleşik tüzel kişinin, müşteriye karşı tek başına hizmetin görünen yüzü olması, her türlü belge, ilân ve reklamlarında veya kamuoyuna yaptığı açıklamalarda kendi marka ve logolarını yurt içinde faaliyet izni aldığı izlenimini yaratacak şekilde kullanması ve yurt içinde yerleşik müşterileri hedefleyecek şekilde internet sitesi kurması yasaklanmıştır. Ayrıca iş birliği yapılacak tüzel kişinin, merkezinin bulunduğu ülkenin ilgili makamları tarafından ödeme hizmeti sunma veya elektronik para ihracı konusunda yetkilendirilmiş olması gerekmektedir. Bu kapsamda yapılacak iş birliği çerçevesinde sunulan hizmetler ile ilgili olarak yurt içinde yerleşik müşterilere karşı yurt dışında yerleşik tüzel kişi ile iş birliğine giden kuruluş sorumlu olmaya devam eder.
Yönetmelik’in yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, yurt dışında yerleşik kuruluşun, Yönetmelik’in yayınlandığı tarih itibariyle altı ay içerisinde Banka’ya Yönetmelik’in 19 uncu maddenin yedinci fıkrası çerçevesinde izin başvurusu yapması gerekmektedir. Aksi halde kuruluş, yurt dışında yerleşik tüzel kişi ile iş birliğini sonlandırmakla yükümlüdür.
Bununla birlikte kuruluşun, sunacağı hizmetler ile ilgili olarak yurt dışında yerleşik tüzel kişiler ile muhabirlik ve temsilcilik benzeri yöntemlerle kurduğu ve bu kapsamda gerçekleşecek işlemlerde kuruluşun müşterisi ile yurt dışında yerleşik tüzel kişi arasında herhangi bir şekilde doğrudan veya dolaylı müşteri ilişkisi oluşmayan işbirliklerinin bu düzenlemeler dışında değerlendirileceği düzenlenmiştir.
o Fatura Ödeme Hizmetleri
Yönetmelik kapsamında fatura ödeme hizmetlerine ilişkin olarak da bir takım değişiklikler yapıldığı görülmektedir. Öncelikle Yönetmelik’te fatura ödemesi; elektrik, iletişim, su, doğalgaz gibi ihtiyaçların karşılanmasına yönelik sunulan hizmetlerin karşılığı olarak yapılan ödemeler ile Bankaca uygun görülen diğer ödemeler olarak düzenlenmiş olup, Mülga Yönetmelik’teki “telefon” ibaresi yerine “iletişim” ibaresinin kullanıldığı görülmektedir. Bu noktada iletişim ihtiyaçlarının telefon hizmetleri ile sınırlı tutulmadığı görülmektedir.
Fatura ödeme hizmetleri yönünden bir diğer önemli değişiklik Mülga Yönetmelik uyarınca, fatura ödemelerine aracılık edilmesine yönelik hizmetlerin yürütülmesinde, kuruluşun fatura üreten kurumlar ile adlarına tahsilat yapılabilmesi konusunda sözleşme yapmasının istisnası, fatura ödemelerine aracılık edilmesine yönelik hizmetlerin yürütülmesine ilişkin olarak kuruluşun bir bankadan dış hizmet alınması olarak düzenlenmişti. Bununla birlikte Yönetmelik’te bu istisnanın kapsamı genişletilerek kuruluşun, fatura üreten kurumlar ile adlarına tahsilat yapılabilmesi konusunda sözleşme yapmış olan başka bir ödeme hizmeti sağlayıcısından dış hizmet alması halinde fatura üreten kuruluş ile sözleşme yapma zorunluluğunun aranmayacağı düzenlenmiştir.
Fatura üreten kurumlar ile adlarına tahsilat yapılabilmesi konusunda sözleşme yapmış olan ödeme hizmeti sağlayıcısının, sözleşmede bu konuda gerekli hükmün bulunması şartı ile, bu fıkra uyarınca kurulacak iş modeli için ayrıca fatura üreten kuruluşun onayını alması gerekmemektedir.
o Diğer Ödeme Hizmeti Sağlayıcılarına Sunulacak Hesap Hizmetleri
Yönetmelik kapsamında Mülga Yönetmelik’ten farklı olarak düzenlenen bir diğer önemli husus, 8.madde ile ödeme hizmeti sağlayıcıları (5411 sayılı Kanun kapsamındaki bankaları, elektronik para kuruluşlarını, ödeme kuruluşlarını ve Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi) tarafından diğer ödeme hizmeti sağlayıcılara sunulacak ödeme hesabı hizmetleri ve ödeme hizmetlerine ilişkin altyapı hizmetlerinin diğer ticari müşterileri, iş ortakları ve işlem yaptığı diğer ödeme hizmeti sağlayıcıları ile benzer koşullarda sunma yükümlülüğü getirilmiş olmasıdır. İlgili düzenleme uyarınca ticari gerekçelerle oluşabilecek makul düzeydeki farklılıklar bu yükümlülüğe aykırılık teşkil etmeyecektir.
o Ödeme Emri Başlatma ve Hesap Bilgisi Hizmetleri Sunulması
Bilindiği üzere 2019 yılında yapılan Kanun değişikliği ile Kanun’un 12.maddesinde sayılan ödeme hizmetlerine, Kanun’a eklenilen f ve g bentleri ile;
Ø Ödeme hizmeti kullanıcısının isteği üzerine başka bir ödeme hizmeti sağlayıcısında bulunan ödeme hesabıyla ilgili sunulan ödeme emri başlatma,
Ø Ödeme hizmeti kullanıcısının onayının alınması koşuluyla, ödeme hizmeti kullanıcısının ödeme hizmeti sağlayıcıları nezdinde bulunan bir veya daha fazla ödeme hesabına ilişkin konsolide edilmiş bilgilerin çevrim içi platformlarda sunulması,
hizmetleri de dahil edilmiştir.
Açık bankacılık olarak da nitelendirilebilecek olan bu hizmetlere ilişkin usul ve esaslar ise Yönetmelik kapsamında detaylandırılmış olup, Yönetmelik’in 59, 60 ve 61.maddelerinde bu konuya ilişkin düzenlemeler yer almıştır.
o Geçiş Hükümleri
Son olarak, Yönetmelik’in yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla faaliyette bulunan kuruluşlar, Yönetmelik ile getirilen ve Yönetmelik’in 84 üncü maddesi uyarınca yürürlükten kaldırılan Mülga Yönetmelik’te daha önce yer almayan hükümlere, bu Yönetmelik’in yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde uyumlu hale getirmekle yükümlüdür.
Bununla birlikte Yönetmelik’in yürürlüğe girdiği tarihten önce faaliyet izni başvurusunda bulunanlar hakkında Yönetmelik’in sadece 11 inci maddesi, özkaynak ve teminat yükümlülüğüne ilişkin hükümleri ve ödeme fonlarının korunması ve elektronik para karşılığı toplanan fonların korunmasına ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Diğer hususlara ilişkin Mülga Yönetmelik’in uygulanacağı, fakat her halde faaliyet izni verilen kuruluşun en geç 1 yıl içerisinde tüm hususların Yönetmelik ile uyumlu duruma getirilmesi gerektiği düzenlenmiştir.
Değişikliğe ilişkin metne aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
Comments