19/06/2021 Tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 7327 Sayılı İcra ve İflâs Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmıştır. BU kapsamda İcra&İflas Kanunu yanı sıra Kat Mülkiyeti Kanunu, Harçlar Kanunu ve Emlak Vergisi Kanunu kapsamında da bazı değişiklikler yapılmış olup, ilgili kanunla özellikle İ.İ.K alanında getirilen yeni düzenlemeleri aşağıda bilginize sunarız;
2004 Sayılı İcra Ve İflas Kanununun 223. Maddesine Aşağıdaki Fıkra Eklenmiştir
“İflâs idare memurları, bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan iflâs idare memurları listesinden seçilir. Bu şekilde seçilen iflâs idare memurlarından birinin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir, birinin ise hukukçu olması zorunludur. Listeye kayıt için, Adalet Bakanlığı tarafından izin verilen kurumlardan alınacak eğitimin tamamlanmış olması şarttır. Listede görevlendirilecek memurun bulunmaması hâlinde liste dışından görevlendirme yapılır ve bu durum bölge kuruluna bildirilir. Bir iflâs idare memuru, eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada görev alamaz. İflâs idare memurlarının nitelikleri, denetimi, eğitimi, eğitim verecek kurumlar ve eğitimden muaf tutulacaklar ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikte belirlenir.”
Bu düzenleme ile “İflas İdaresi ve İflas Dairesinin Vazifeleri” başlıklı kanun maddesine ek fıkra getirilmiş olup iflas idaresinde görev alacak memurların hangi şartlarda görev alabilecekleri ve hangi yetkinliklere sahip olması gerektiği düzenlenmiştir.
2004 Sayılı İcra Ve İflas Kanununun 241. Maddesinin Üçüncü Fıkrası Değiştirilmiştir.
Değişiklik Öncesi Kanun Maddesinin İlgili Fıkras
Ticari ve ekonomik bütünlük arz eden ya da bir bütün hâlinde satıldığı takdirde daha yüksek gelir elde edileceği anlaşılan mal ve haklar bir bütün olarak paraya çevrilir.
Ticari ve ekonomik bütünlük arz eden ya da bir bütün hâlinde satıldığı takdirde daha yüksek gelir elde edileceği anlaşılan mal ve haklar ile bu mal ve hakları bünyesinde bulunduran işletmeler bir bütün olarak satılır. Satışta işletmenin devamlılığı ve ekonomiye olan katkısı gözetilir. Bu hâlde taşınmazın paraya çevrilmesi hükümleri uygulanır. Bir bütün olarak satış gerçekleşmezse mal ve haklar ayrı ayrı satılır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikte düzenlenir.
Değişiklik Sonrası Kanun Maddesinin İlgili Fıkrası
“Malların paraya çevrilmesi usulü” başlıklı İcra Ve İflas Kanunu 241. Maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişiklik ile ticari ve ekonomik bütünlük arz eden veya bütün halinde satıldığı takdirde daha yüksek gelir elde edileceği anlaşılan mal ve hakların satışı kısmında değişiklik olmamakla birlikte, bu hakları bünyesinde barındıran işletmelerin de satışının bir bütün olarak yapılmasını düzenlemiştir. Böylece mümkün mertebe işletmesel mal ve hakların bir bütün olarak satılması ile paraya çevrilmesi yoluna gidilmekle ekonomiye katkısının arttırılması amaçlanmakta olup öte yandan da işletmesel faaliyetin sürdürülmesine olanak tanınmış olacaktır. Yürürlüğe giren değişiklik ile ise işbu bütünlük arz eden mal ve hakların yekün olarak satışının gerçekleşmemesi halinde ayrı ayrı satışının da önü açılmıştır.
2004 Sayılı İcra Ve İflas Kanununun 295. Maddesine Aşağıdaki Fıkra Eklenmiştir.
“Şu kadar ki, rehinli malın konkordato projesine göre işletme tarafından kullanılması öngörülmüyor veya kıymeti düşecek ya da muhafazası masraflı olacak ise 297 nci maddenin ikinci fıkrasındaki usule göre satışına izin verilebilir. Satış gelirinden rehinli alacaklıya rehin bedeli kadar ödeme yapılır.”
“Kesin mühletin rehinli alacaklılar bakımından sonuçları” başlıklı kanun maddesi ile kesin mühlet olması halinde muhafaza tedbirlerinin alınamayacağı ve rehinli malın satışının gerçekleştirilemeyeceği düzenlenmekte olup getirilen düzenleme ile işbu hususa istisna oluşturarak rehinli malın kesin mühlet içerisinde satışın yapılabileceği durumların hangi şartlara haiz olması gerektiği açıklığa kavuşturulmuştur.
2004 Sayılı İcra Ve İflas Kanununun 296. Maddesinin Birinci Ve İkinci Fıkrası Değiştirilmiştir.
Değişiklik Öncesi Kanun Maddesinin İlgili Fıkrası
MADDE 296- Sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hale getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmaz. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemez.
Borçlu, tarafı olduğu ve konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen sürekli borç ilişkilerini, komiserin uygun görüşü ve mahkemenin onayıyla herhangi bir zamanda sona erecek şekilde feshedebilir. Bu çerçevede ödenmesi gereken tazminat, konkordato projesine tabi olur. Hizmet sözleşmelerinin feshine ilişkin özel hükümler saklıdır.
Değişiklik Sonrası Kanun Maddesinin İlgili Fıkrası
MADDE 296- Sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerin devamı esastır. Bu sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hale getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmaz. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemez. Bu fıkra kapsamında geçici ve kesin mühlet süresince devam eden sözleşmeler nedeniyle borçlanılan edimler karşılıklı olarak ifa edilir.
Borçlu, tarafı olduğu ve konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen aşırı külfetli sürekli borç ilişkilerini, komiserin uygun görüşü ve mahkemenin izniyle herhangi bir zamanda sona erecek şekilde feshedebilir. Bu çerçevede ödenmesi gereken tazminat, konkordato projesine tabi olur. Hizmet sözleşmelerinin feshine ilişkin özel hükümler saklıdır.
“Kesin mühletin sözleşmeler bakımından sonuçları” başlıklı İcra ve İflas Kanunun 296. Maddesinin ilk fıkrasında yapılan değişiklik ile geçici ve kesin konkordato mühleti içerisindeki işletmelerin kurduğu sözleşmesel ilişkilerin devam etmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda tarafların edimlerini karşılıklı olarak yerine getirmesine olanak sağlanmış ve konkordato sürecinin gerek mühlet süresi içinde olan taraf gerek alacaklılar bakımından işlevselliği arttırılmıştır.
İkinci fıkrada yapılan düzenleme ile birlikte konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen ve süreklilik arz eden borç ilişkisinin feshinin hâkimin onayına tabi olduğu, düzenleme sonrasında konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen, süreklilik arz eden borç ilişkisinin aynı zamanda aşırı külfetli olması halinde hâkimin izninin alınması şeklinde düzenlemiştir. Bu düzenleme ile aşırı külfetli borç ilişkileri ancak hâkimin izni ile sona erdirilecektir.
2004 Sayılı İcra Ve İflas Kanunun 297. Maddesinin İkinci Fıkrası Aşağıdaki Şekilde Değiştirilmiştir.
Değişiklik Öncesi Kanun Maddesinin İlgili Fıkrası
Borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemez, takyit edemez ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz. Aksi hâlde yapılan işlemler hükümsüzdür. Mahkeme bu işlemler hakkında karar vermeden önce komiserin ve alacaklılar kurulunun görüşünü almak zorundadır.
Değişiklik Sonrası Kanun Maddesinin İlgili Fıkrası
Borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz; taşınmazını, işletmenin faaliyetinin devamı için önem arz eden taşınırını ve işletmenin devamlı tesisatını devredemez ve takyit edemez. Aksi hâlde yapılan işlemler hükümsüzdür. Mahkeme bu işlemler hakkında karar vermeden önce komiserin görüşü ile alacaklılar kurulunun muvafakatini almak zorundadır.
“Kesin mühletin borçlu bakımından sonuçları” başlıklı İcra ve İflas Kanunun 297. Maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılmış olup bu değişiklik ile borçlu şirkete ait taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatına ilaveten yanı sıra işletmenin faaliyetinin devamlılığı bakımından önem arz eden taşınırlarının da devredilemeyeceği düzenlemiştir.
Öte yandan söz konusu değişiklik öncesinde alacaklılar kurulunun görüşü alınması gerekliliği, getirilen değişiklikle alacaklılar kurulunun muvafakatinin alınması olarak düzenlenmiş olup alacaklılar kurulunun onayı alınmaksızın tesis edilecek kararın hukuka aykırılık teşkil edeceği anlaşılmaktadır.
2004 Sayılı İcra Ve İflas Kanununun 308. Maddesine Aşağıdaki Fıkra Eklenmiştir.
“Konkordato süreci iflâsla sonuçlandığı takdirde, iflâs kararını veren mahkeme tasfiyenin basit veya adi tasfiye usulüne göre yapılmasına ve gerektiğinde adi tasfiyenin komiserler tarafından yerine getirilmesine karar verir. Bu hâlde iflâs idaresine ait görev ve yetkiler komiserler tarafından kullanılır.”
Bu düzenleme ile “Kesin mühletin rehinli alacaklılar bakımından sonuçları” başlıklı kanun maddesine ek fıkra getirilmiş olup tasfiye türünün nasıl olacağına ilişkin mahkemece karar verileceğine ve gereklilik görülmesi halinde yine mahkemece adi tasfiyenin komiserlerce yerine getirileceğine karar verileceğini, bu halde iflas idaresine ait olan görev ve yetkilerin komiserlerce yerine getirileceği düzenlenmiştir. Bir diğer deyişle Mahkemece, konkordato sürecinin iflas ile sonuçlanması ve gerekli görülmesi halinde konkordato sürecinde yer almış konkordato komiserlerinin tasfiye sürecinde de görevli ve yetkili olmasına karar verileceği hükmü tesis edilmiştir.
2004 Sayılı İcra Ve İflas Kanununun 308/c Maddesinin Dördüncü Fıkrasının Birinci Cümlesi Aşağıdaki Şekilde Değiştirilmiştir.
Değişiklik Öncesi Kanun Maddesinin İlgili Fıkrası
Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dahil olmak üzere, mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçlar, adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi değildir; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflâsta masa borcu sayılır. Aynı kural karşı edimin ifasını komiserin izniyle kabul eden borçlunun taraf olduğu sürekli borç ilişkilerindeki karşı edimler için de geçerlidir.
Değişiklik Sonrası Kanun Maddesinin İlgili Fıkrası
Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dâhil olmak üzere geçici mühlet kararından sonra komiserin izniyle akdedilmiş borçlar, adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi değildir, temerrüt hâlinde mühlet sırasında dahi icra takibine konu edilebilir ve 206 ncı madde kapsamında rehinli alacaklardan hemen sonra, diğer bütün alacaklardan önce ödenir; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflâsta 248 inci madde kapsamında masa borcu sayılır. Aynı kural karşı edimin ifasını komiserin izniyle kabul eden borçlunun taraf olduğu sürekli borç ilişkilerindeki karşı edimler için de geçerlidir.
Bu düzenleme ile “Konkordatonun hükümleri” başlıklı kanunun 308/c maddesinin dördüncü fıkrasında değişiklik yapılmış olup bu değişiklikte mühlet kararı içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçlar bakımından yapılan düzenleme mühlet kararından sonra olacak şekilde düzenlemiştir.
Öte yandan geçici mühlet kararından sonra komiserin izniyle akdedilen borç ilişkisi kapsamında temerrüde düşülmesi halinde işbu borcun mühlet sırasında dahi icra takibine konu edilebileceği, İİK 206. madde gereğince işbu halde borç akdeden alacaklı tarafa rehinli alacaklardan hemen sonra ve diğer alacaklardan önce olmak suretiyle ödeneceklerine ilişkin düzenleme getirmiştir.
2004 Sayılı İcra Ve İflas Kanununa Aşağıdaki Geçici Madde Eklenmiştir.
“Geçici Madde 17- 223 üncü maddenin altıncı fıkrası uyarınca iflâs idare memurları listesi oluşturuluncaya kadar listeden görevlendirme usulü dikkate alınmaksızın iflâs idare memuru görevlendirilir. Bir kişinin eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada memur olarak görev alma yasağının takibi amacıyla, görevlendirilen iflâs idare memurları, icra mahkemesinin bağlı bulunduğu bölge adliye mahkemesi bilirkişilik bölge kuruluna bildirilir.”
Bu geçici maddenin eklenmesi ile “İflas İdaresi ve İflas Dairesinin Vazifeleri” başlıklı İcra ve İflas Kanunun 223. Maddesine atıfta bulunmak suretiyle istisnai durumlarda Mahkemece tesis edilecek karar ve bu kararla birlikte mahkemenin görevlerini tanımlayan bir hüküm getirilmiştir.
Kanunun tam metnine 7327 İcra ve İflâs Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun üzerinden ulaşabilirsiniz.
Comments