Anayasa Mahkemesi nezdinde Ford Otosan, Rekabet Kurumu tarafından kanuna aykırı şekilde gerçekleştirilmiş olan yerinde inceleme faaliyetleri nedeniyle, konut dokunulmazlığının ihlal edilmiş olduğunu, rekabete aykırı davranış nedeniyle idari para cezasına hükmedilmiş olmasının mülkiyet hakkı ihlali niteliğinde olduğunu, ihracat cirolarının ikinci defa soruşturulması nedeniyle yeniden yargılanmama ve cezalandırmama ilkesinin ihlal edildiğini, ayrımcılık yasağının ihlal edildiğini, mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini, yargılamanın uzun sürdüğü iddiası ile makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek bireysel başvuruda bulunmuştur. Anayasa Mahkemesi nezdinde 2019/40991 Başvuru numaralı dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde, Anayasa Mahkemesi tarafından 23.03.2023 tarihinde başvuruya ilişkin karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde, konut dokunulmazlığının ve makul sürede yargılanma hakkının ihlal edilmiş olduğuna, diğer ihlal iddiaları bakımından ise hakların ihlal edilmediğine karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararda, konut kavramı her ne kadar özel yaşamın ve aile yaşamının geliştiği maddi olarak belirlenmiş yer olarak tanımlanmaktaysa da konut kavramının işyerlerini de kapsamakta olduğu vurgulanmıştır. Anayasa Mahkemesinin kararı uyarınca bir kişinin mesleğini sürdürdüğü bürosu, özel bir kişinin işlettiği şirketin faaliyetlerinin yürütüldüğü kayıtlı merkezi, tüzel kişilerin kayıtlı merkezleri, şubeleri ve diğer işyerleri de konut kapsamında değerlendirilebilmektedir.
Somut olayda rekabet uzmanlarınca başvurucunun işyerinde 4054 sayılı Kanun'un 15. maddesi uyarınca yerinde inceleme yapılmıştır. 4054 sayılı Kanun’un 15. maddesinde yer alan düzenleme, Kurul yetkililerinin teşebbüslerin veya teşebbüs birliklerinin işyerlerine giderek mahallinde inceleme yapılmasına ilişkindir. Madde uyarınca Kurul yetkilileri teşebbüsün defterlerini, fiziki ve elektronik ortam ile bilişim sistemlerinde tutulan her türlü verilerini ve belgelerini inceleyebilir; bunların kopyalarını ve fiziki örneklerini alabilir, belirli konularda yazılı veya sözlü açıklama isteyebilir, teşebbüslerin her türlü mal varlığına ilişkin mahallinde incelemeler yapabilir. 4054 sayılı Kanun'un 15. maddesinde sayılan yetkiler gözetildiğinde yerinde incelemenin, teşebbüsün yönetim işlerini yürüttüğü merkez, şube ve tesislerinde yapılan bir faaliyet olduğu anlaşılmaktadır. Teşebbüslerin yönetim işlerinin yürütüldüğü kısımlar ile çalışma odaları gibi herkesin serbestçe giremediği alanlar konut olarak değerlendirilmekte olduğundan, şirket yetkililerinin bilgisayarlarından belge temin edilebildiği de gözetildiğinde Anayasa Mahkemesi tarafından başvurucunun işyerinde yapılan incelemenin konut dokunulmazlığı hakkına müdahale teşkil ettiği değerlendirilmiştir.
Anayasa'nın 21. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça kimsenin konutuna girilemeyeceği, konutunda arama yapılamayacağı, buradaki eşyaya el konulamayacağı belirtilmiştir. Aynı fıkrada, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ise doğrudan hâkim kararı yerine kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emrinin yeterli görülebileceği ifade edilmiştir.
4054 sayılı Kanun'un 15. maddesi incelendiğinde rekabet uzmanlarının yerinde inceleme yapabilmesinin kural olarak hâkim kararına bağlı kılınmadığı görülmektedir. Ayrıca 4054 sayılı Kanun'un 15. maddesinde yerinde incelemenin Kurul kararıyla yapılabileceği anlaşılmakta ise de yerinde incelemenin Kurulun emriyle yapılmasının gecikmesinde sakınca bulunan hâllerle sınırlı kılınmadığı görülmektedir. Anayasa'nın 21. maddesinin birinci fıkrasında, gecikmesinde ancak sakınca bulunan hâllerde doğrudan hâkim kararı yerine kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emrinin yeterli görülebileceği belirtilmiştir. Bu açıklamalar uyarınca, Kurulun emriyle yerinde inceleme yapılabilmesini gecikmesinde sakınca bulunan hâllerle sınırlı kılmayan düzenlemenin Anayasa'nın 21. maddesine uygun olmadığı kanaatine varılmıştır. Öte yandan, bir an için Kurulun yerinde inceleme yapılması kararının gecikmesinde sakınca bulunan hâllere münhasır olduğu kabul edilse bile, Kurul kararının yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulması zorunluluğunun bulunmaması da Anayasa'nın 21. maddesindeki ek güvenceye uygun bulunmamıştır.
Somut olayda gerçekleştirilen inceleme her ne kadar 4054 sayılı Kanun'un 15. maddesine uygun olarak gerçekleştirilmişse de söz konusu uygulama Anayasa'nın 21. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesindeki güvenceyi ihlal etmektedir. Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda ihlalin Kanuna aykırı şekilde inceleme gerçekleştirilmesinden değil, 4054 sayılı Kanun'un ilgili hükümlerinde yer verilen yerinde inceleme yetkisinin Anayasa'nın 21. maddesinin birinci fıkrasındaki güvencelere uygun olarak düzenlenmemesinden kaynaklandığına kanaat getirilmiştir. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararda, konut dokunulmazlığının ihlal edildiği tespit edilmiş ve ayrıca benzeri ihlallerin oluşmaması için Kanun maddesinin gözden geçirilmesinin yararlı olacağına kanaat getirilerek, kararın bir örneğinin takdir yasama organına ait olmakla birlikte yasama organına gönderilmesine karar verilmiştir.
Bu karar Rekabet Kurumu’nun yapmakta olduğu yerinde inceleme uygulamasının yöntemi ile ilgili önemli bir emsal teşkil etmektedir. Bununla birlikte ilgili yasal mevzuatta da bir değişikliğe yol açması muhtemeldir.
Kararın tam metnine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
Comentarios