09.11.2022 tarihli, 32008 sayılı Resmi Gazete’de “Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” yayımlanmıştır.
Yapılan değişikliklere ilişkin detaylı açıklamalara geçmeden önce şu hususa dikkat çekmek isteriz ki yasal düzenleme ile getirilen değişikliklerin tamamına yakını yayım tarihin olan 09.10.2022’de yürürlüğe girmiş olup Gelir Vergisi Kanununun 23. Maddesinde yapılan değişiklik ise 01/12/2022 tarihinde yürürlüğe girecektir.
Yapılan değişikliklere ilişkin önemli kısımların detayları, aşağıda ilgili Kanun başlıkları altında bilgilerinize sunulmuştur;
I- 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
Kanunun 23. maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendinde değişiklik yapılmış ve fıkraya 19. bent eklenmiştir. Yapılan değişiklik uyarınca,
İşverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 51 TL’yi aşmayan kısmı gelir vergisinden istisna kapsamındadır. Ödemenin bu tutarı aşması halinde aşan kısım ile bu amaçla sağlanan diğer menfaatler ücret olarak vergilendirilir.
Yurtdışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerde çalışan hizmet erbabına, fiilen yurtdışındaki çalışmaları karşılığı işverenin yurtdışı kazançlarından karşılanarak yapılan ücret ödemeleri, gelir vergisinden istisna edilmiştir.
II- 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
Kanuna aşağıda belirtilen geçici madde eklenmiştir. Eklenen Geçici Madde 32 uyarınca;
Yeni Koronavirüs (Covid-19) sebebiyle işverenlerin yaptıkları zorlayıcı sebep gerekçeli kısa çalışma başvurularının alınması, değerlendirilmesi ve ödenmesi sürecindeki işlemler ile nakdi ücret desteği işlemleri hakkında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile İş ve İşçi Bulma Kurumu personeline herhangi bir sorumluluk yüklenemeyeceği düzenlenmiştir.
Bu kapsamda Yeni Koronavirüs (Covid-19) sebebiyle ödenen kısa çalışma ödeneği ile nakdi ücret desteği ödemelerinde hatalı işlemlerden kaynaklanan fazla ve yersiz ödemeler ile nakdi ücret desteğinden yararlanan işçinin, başvuruda bulunduğu işveren tarafından fiilen çalıştırıldığının tespiti halinde işverene uygulanan idari para cezalarından, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsil edilmemiş olanların terkin edileceği, tahsil edilenler içinse iade veya mahsup işleminin gerçekleştirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Bu alacaklarla ilgili başlatılmış takip ve tahsil işlemlerine devam edilmeyeceği, yargı mercilerine intikal etmiş olan dosyalarda Kurum ve Bakanlık aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmeyeceği de yeni getirilen düzenlemeler arasındadır.
Kısa çalışma uygulanan dönemde 4857 Sayılı Kanunun 25. maddesinin 1. fıkrasının (II) numaralı bendinde yer alan sebepler hariç olmak kaydıyla, işveren tarafından işçi çıkarılmasına istinaden oluşan fazla ve yersiz ödemeler ile nakdi ücret desteği ödemelerinin bu madde kapsamı dışında olduğu kararlaştırılmıştır.
Son olarak, ceza soruşturması ve kovuşturması sonucu kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya beraat kararı verilenler hakkında, bu madde uyarınca terkin hükümlerinin uygulanacağı da belirtilmiştir.
III-5834 Sayılı Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanun’da Yapılan Değişiklikler
Kanuna eklenen Geçici Madde 4 uyarınca,
Anapara ve/veya taksit ödeme tarihi 1 Ekim 2022 tarihinden önce olması şartıyla, kullanılan nakdî veya gayrî nakdî kredilerinin anapara, faiz ve/veya ferilerine ilişkin ödemelerini aksatan, ticari faaliyette bulunan ve bulunmayan gerçek ve tüzel kişilerin ve kredi müşterilerinin karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarına ilişkin olarak tutulan Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi kayıtlarının, söz konusu borçların ödenmesi geciken kısmının 1 Temmuz 2023 tarihine kadar tamamının ödenmesi veya yeniden yapılandırılması halinde, bu kişilerle yapılacak finansal işlemlerde kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar tarafından dikkate alınmayacağı kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda, madde kapsamına giren kişilerin doğmuş fakat ödenmemiş borçlarının, kredi kullanımı sırasında düşük kredi notu tespiti, kredi verilmemesi vb. sorunlar yaşanmasının önüne geçilmesi hedeflenmiştir.
Ayrıca yine aynı düzenleme ile kredi kuruluşlarının ve finansal kuruluşların yukarıda belirtilen hüküm kapsamında ilgili kişilerin mevcut kredilerini yeniden yapılandırması veya bu kişilere yeni kredi kullandırmasının, bu kuruluşlar açısından hukuki veya cezai sorumluluk doğurmayacağı da düzenlenmiştir..
IV- 320 Sayılı Milli Piyango Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de Yapılan Değişiklikler
Kararnamenin 41. maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir. Buna göre,
Karşılığı nakit olmayan piyango düzenlemek için izin alınması amacıyla müracaatta bulunan gerçek ve tüzel kişilerden, İdarece 2.000 TL başvuru bedeli alınması kararlaştırılmıştır. Ayrıca, yapılacak inceleme sonucunda izin verilmesi kararlaştırılan piyangolarda taahhüt edilen ikramiye, ödül veya benzeri menfaatlerin toplam rayiç bedelinin %15’i oranında ayrıca izin bedeli alınacağı da hüküm altına alınmıştır. Yurtdışından ithal edilen veya başka gerçek ve tüzel kişiler tarafından üretilen, temin edilen ya da ticaretine konu edilen mal ve hizmetlerin ikramiye olarak konulması halinde ise bu oran iki katı olarak uygulanacaktır. Kamu kurum ve kuruluşları ile vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve kamu yararına çalışan dernekler tarafından düzenlenecek piyangolardan ise başvuru veya izin bedeli alınmayacağı düzenlenmiştir.
Ayrıca bu maddede geçen başvuru bedelinin her yıl, bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında, takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılarak uygulanacağı da yeni düzenlemede yer almaktadır.
V- Takip Tutarı 2.000 Türk Lirası ve Altındaki Alacaklar Bakımından Yapılan Değişiklikler
09.11.2022 tarihli, 32008 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’a eklenen Geçici Madde 2’nin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca,
İcra ve İflas Kanunu veya Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun kapsamında icra takibi başlatılmış bulunan, borçlusu gerçek kişi olan ve her bir icra dosyası itibarıyla asıl alacak ve ferileri dâhil icra takibi başlatıldığı tarihteki takip talebinde yer alan takip tutarı 2.000 Türk Lirasını aşmayan alacaklar ile bu tutarın üzerinde takip başlamış olmakla birlikte 15/8/2022 tarihi itibarıyla dosyada yapılmış tahsilatlar nedeniyle bakiye takip tutarı 2.000 Türk Lirası ve altına düşen alacakların, alacaklıların bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden altıncı ayın sonuna kadar alacak haklarından feragat ettiklerini belirtir dilekçeyle vazgeçerek icra takiplerini sonlandırmaları halinde takip konusu alacakların, Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 322. maddesi uyarınca değersiz alacak olarak kabul edileceği kararlaştırılmıştır. Bu doğrultuda, maddede belirtilen şartları sağlayan alacak tutarlarının, VUK madde 322/3 uyarınca işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerce, gider kaydedilmek suretiyle yok edilmesi imkanı tanınmıştır.
Bu madde kapsamında icra takibinden vazgeçilen alacaklar için icra takibinden vazgeçme nedeniyle alınması gereken tahsil harcı ile cezaevi harcının alınmayacağı, bununla birlikte daha önceden alınan harçların iade edilmeyeceği ve son olarak bu Kanun hükümlerinden yararlanılmak suretiyle takibinden vazgeçilen icra dosyaları ile ilgili olarak tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekâlet ücreti talebinde bulunamayacağı da düzenlenmiştir.
Kanunun tam metnine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
Comentários