top of page

AYM'nin İYUK Madde 46'da yer alan Temyiz Parasal Sınırına İlişkin Kararı

13 Ekim 2023 Tarihli ve 32338 Sayılı Resmi Gazete’de, Anayasa Mahkemesi’nin 2023/36 Esas, 2023/142 Karar Sayılı ve 26/07/2023 Tarihli kararı yayımlanmıştır. Karara ilişkin Anayasaya aykırılık iddiası, 06/01/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (İYUK) 46. maddesinin b bendinde yer alan parasal sınıra ilişkindir.


Bilindiği üzere istinaf ve temyiz kanun yollarına başvurulabilmesi için kanun ile öngörülmüş parasal sınırlar bulunmaktadır. Öngörülen parasal sınırların altında kalan uyuşmazlıklara ilişkin tesis edilen yerel mahkeme veya istinaf kararlarına karşı, istinaf-temyiz kanun yoluna başvurulması mümkün olmayıp, ilgili yargı birimince uyuşmazlığa ilişkin tesis edilen kararlar kesin hüküm niteliğindedir. İYUK’ta da, Danıştay Dava Dairelerinin nihai kararlarına ve Bölge İdare Mahkemelerinin vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar hakkında verdikleri kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilmesi için, İYUK m. 46/b’de parasal üst sınır belirlenmiştir. İtiraza konu ilgili hüküm aşağıdaki gibidir;


“Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:

a) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.”

Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi tarafından, İYUK’un yukarıda yer verilen m. 46/b kapsamında düzenlenen parasal sınırın Anayasa’nın “Cumhuriyetin Nitelikleri, Kanun Önünde Eşitlik, Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlanması, Hak Arama Hürriyeti ve Kanuni Hâkim Güvencesi” maddelerine aykırı olması sebebiyle, ilgili kanun hükmünün iptal edilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.


İlgili hüküm uyarınca, Bölge İdare Mahkemelerinin konusu yüz bin Türk Lirası’nı aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar hakkında verilen kararlar, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde temyiz edilebilir. İlgili Kanun ek m. 1 uyarınca ise, Kanun’da öngörülen parasal sınırların her yıl için özel olarak belirleneceği hüküm altına alınmış olmakla 2023 yılı için beş yüz seksen bir bin Türk Lirası’nı aşmayan uyuşmazlıklara ilişkin temyiz kanun yoluna başvurulamayacağı düzenlenmiştir. Bununla birlikte parasal sınırların dava açılış tarihi itibariyle mi yoksa kararın tesis edildiği tarih itibariyle mi değerlendirilmesi gerektiğine dair de açık bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.


İtiraz yoluna başvuran Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi tarafından her yıl temyize ilişkin parasal sınırın değişmesi nedeniyle dava açıldığı tarihte temyiz yolu açık olan bir uyuşmazlığın istinaf mercii kararının verildiği tarihte temyiz yolu kapalı hale gelebilmesi ve temyize ilişkin hangi tarihteki parasal sınırın esas alınacağına ilişkin kanunda açık hüküm bulunmaması nedenleriyle kuralın mahkemeye erişim hakkını kısıtladığı ve hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkesine aykırılık teşkil ettiği belirtilmiştir.


Anayasa Mahkemesince gerçekleştirilen inceleme ve değerlendirme sonucunda, Danıştay’ın iş yükünün azaltılması amacı ile temyiz yolunun belli bir tutarı aşmayan kararlara karşı kapatılmış olduğu belirtilmiştir. Bununla birlikte, usul ekonomisi ve makul sürede yargılama ilkeleri yönünden önemsiz kabul edilebilecek bazı davalarda kesin karar verilmesi ve ilk derece mahkemesi kararlarına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi kararlarının hükmün denetlenmesi hakkına aykırılık teşkil etmeyeceği izah edilmiştir. Ancak, Bölge İdare Mahkemeleri tarafından istinaf başvurusunun kabul edilerek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması ve davanın esasına ilişkin yeni bir karar verilmesi halinde, Bölge İdare Mahkemesince ilk elden verilmiş olan bu karara karşı yukarıda belirtilen nedenlerle (parasal sınırlar) temyiz yoluna başvurulamaması durumunun, hükmün denetlenmesi hakkına aykırılık teşkil edebileceğinin altı çizilmiştir. Bu uygulama ile Bölge İdare Mahkemesi tarafından ilk kez davacı aleyhine bir hüküm kurulması halinde ilgili kural nedeniyle hükmün denetlenemiyor oluşunun kişilere aşırı külfet yüklediği ve salt Danıştay’ın iş yükünün azaltılması amacı ile davacıların hükmün denetlenmesini talep etme haklarının kullanmaları arasındaki menfaat dengesinin davacı aleyhine bozulduğu ve bu hakka yönelik orantısız bir sınırlama getirdiği Karar metninde belirtilmiştir.


Anayasa Mahkemesince gerçekleştirilen inceleme sonucunda, ilgili kuralın yukarıda izah edilen nedenlerle Anayasa m. 13 ve m. 36’ya aykırı olması nedeniyle iptaline oybirliğiyle karar verilmiştir.

Bununla birlikte, m. 46/b bendinde yer alan “Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları” ibaresinin kaldırılması sonucunda bendin devamının işlevsiz kalması nedeniyle bendin kalan kısmının da iptaline karar verilmiştir.


Karar, yayım tarihi itibariyle 9 ay sonra (13/07/2024 tarihinde) yürürlüğe girecektir.


Netice olarak, ilgili bendin iptaline ilişkin kararın yürürlüğe girmesinin akabinde, hâlihazırda parasal sınıra ve bu sınırın dava açılış tarihi itibariyle mi yoksa kararın tesis edildiği tarih itibariyle mi uygulanacağına ilişkin bir belirlilik bulunmamaktadır. Kararın yürürlüğe gireceği tarihe kadar olan süreçte, bu kanuni boşluğun giderilerek Karar doğrultusunda yeni bir yasal düzenleme yapılması ve bu suretle Anayasa Mahkemesi tarafından öngörülen hukuki belirlilik ve öngörülebilirliğin sağlanması ile hak arama hürriyetine aykırılığın ortadan kaldırılması sağlanması beklenmektedir.


Kararın tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz;

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page