top of page

Dövizle Sözleşme Yapma Yasağı - Güncel Yargıtay Kararı Hakkında

13/09/2018 tarihli ve 30534 sayılı Resmi Gazete ile yürürlüğe giren “Dövizle Sözleşme Yapma Yasağı” uygulamasına ilişkin olarak Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 06.10.2022 tarihinde emsal bir karar vermiş olup bu karara ilişkin detaylı açıklamalar aşağıda bilgilerinize sunulmuştur;


Bilindiği üzere Cumhurbaşkanlığı tarafından 13.09.2018 tarihli ve 30534 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar uyarınca;


“Türkiye’de yerleşik kişilerin, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz.”


Şeklinde yasal düzenleme yapılmıştır. Bu kararda belirtilen sözleşmeler bakımından, ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenemeyeceği kararlaştırılmıştır. Bu düzenleme, belirlenen istisnai haller dışında Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri sözleşmeler için getirilmiş bir düzenlemedir.


Kararın yürürlüğe girdiği 13.09.2018 itibaren otuz gün içinde yasak kapsamına giren ve işbu Kararın yürürlük tarihinden önce akdedilen sözleşmelerdeki döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan bedeller, Bakanlıkça belirlenen haller dışında; Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenir.


Yukarıda temel hatlarıyla özetlenen yasal düzenleme uyarınca, döviz cinsinden veya dövize endeksli sözleşmelere icazet verilmeyen hallerde, bu sözleşme bedellerinin ve diğer mali yükümlülüklerin TL cinsine çevrilmesi zorunlu hale getirilmiştir. Bu kapsamda yasal düzenleme öncelikle tarafların mutabakat ile sözleşme bedelini TL cinsine çevirmesi gerektiğini ilan etmiş, tarafların mutabakata varamaması halinde ise izlenecek yolu belirtmiştir. Buna göre tarafların anlaşamaması halinde, akdedilen sözleşmelerde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller, söz konusu bedellerin 02.01.2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru kullanılarak hesaplanan Türk parası cinsinden karşılığının 02.01.2018 tarihinden bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması suretiyle belirlenir. Burada altı çizilmesi gereken husus, 02.01.2018 tarihindeki kur üzerinden hesaplanacak TL bedele, bedelin yeniden belirlendiği tarihe kadar geçecek olan sürede her ay ilan edilen TÜFE oranının kümülatif bir şekilde, ay ay hesaplanarak eklenmesi gerektiğidir.


Bununla birlikte bu düzenlemenin yürürlüğe girmesinden önce imzalanan konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmeleri için uygulamaya yönelik ek bir düzenleme getirilmiştir. Buna göre bu tür sözleşmelerde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller, bir üst paragrafta belirtilen usule göre iki yıllık süre için TL olarak belirlenir. Ancak, TL olarak belirlemenin yapıldığı kira yılının sonundan itibaren bir yıl geçerli olmak üzere; bir üst paragraftaki usul uyarınca Türk parası olarak belirlenen kira bedeli, belirleme tarihinden belirlemenin yapıldığı kira yılının sonuna kadar TÜİK tarafından her ay için belirlenen TÜFE aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenecektir. Bir sonraki kira yılı TL cinsinden kira bedeli ise, önceki kira yılında geçerli olan kira bedelinin TÜİK’in belirlediği TÜFE aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenecektir ve belirlenen Türk parası cinsinden kira bedeli iki yıllık sürenin sonuna kadar geçerli olacaktır.


DÖVİZLE SÖZLEŞME YAPMA YASAĞINA AYKIRI SÖZLEŞMELERİN KESİN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ


Yargıtay 12. Hukuk Dairesi tarafından verilen emsal kararda dövizle sözleşme yapma yasağına aykırılığın kamu düzenini ilgilendirmesi sebebiyle bu hususun hâkim tarafından re’sen nazara alınması gerektiği belirtilmiştir. Hal böyle iken, dövizle sözleşme yapma yasağını ihlal eden ve buna binaen kamu düzenine aykırılık teşkil eden sözleşmeler, TBK m. 27 hükmü kapsamında kesin hükümsüz sayılır.


Türk Borçlar Kanunu’nun “Kesin Hükümsüzlük” başlıklı 27. Maddesi uyarınca;


“Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür.”


Bahsi geçen Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2022/6469 E. 2022/9954 K. Sayılı kararında;


TBK'nın 26’ncı maddesinde; "Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler." hükmüne yer verilmekle aynı kanunun 27/1. maddesinde ise; kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmelerin kesin hükümsüz olacağı düzenlenmiştir. Türk parasının kıymetinin korunması amacıyla yürürlüğe konulan mevzuatta 2018 yılında yapılan değişiklik ile döviz cinsinden ve dövize endeksli olarak sözleşme yapma özgürlüğüne sınırlama getirilmekle ekonomik kamu düzeninin korunması amaçlanmış olup bu durumun mahkemelerce resen dikkate alınması gerekmektedir. Yukarıda bahsedilen yasal düzenlemeler bütün olarak değerlendirildiğinde somut olayda, taraflar arasında 30/12/2010-30/12/2020 tarihleri arası belirli süreli kira sözleşmesi imzalandığı, sözleşme bedelinin her yıl 50.000 Euro olarak ödenmesi kararlaştırıldığı, sözleşme süresinin taraflarca uzatılması üzerine kiraya veren alacaklının 31/12/2020-30/12/2021 tarihli kira döneminden eksik kalan 15.687,12 Euro kira alacağının ödenmesini talep ettiği taraflar arasında kira bedelinin ödenmesi konusunda mutabakata varılmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece İİK’nun 63. maddesi uyarınca icra dairesinde ileri sürülmeyen sebeplerin yargılamada dinlenemeyeceğinden takibe konu dövize endeksli kira bedeli konusunda inceleme yapılamayacağı gerekçesi hatalıdır. Kamu düzeni ile ilgili bu değişikliğin değerlendirilmesi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.


Şeklinde hüküm kurularak, dövizle işlem yasağı kapsamında olan akitlerin döviz üzerinden imzalanması halinde bu sözleşmelerin kesin hükümsüz olacakları ve bu durumun kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle, taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemelerin bu durumu kendiliğinden inceleyerek nazara almaları gerektiği belirtilmiştir.


İlgili Yargıtay Kararının tam metnine aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz:

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page